Kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülen cinsel isteksizlik bireyin kendini; her türlü cinsel aktivitelerden, cinsel düşüncelerden ve yakınlaşmalardan, cinsel arzudan uzaklaştırma sorunudur. Cinsel isteksizlik; yetersiz arzu ve ilgiyle tanımlanabilmektedir. Birey, cinsellik düşüncelerine karşı, kontrol edemediği, öfke ve korku duygularını hissedebilmektedir. Bu takıntılı düşünceler, bireyin tüm hayatının işlevsellik düzeyini edebilir. “Erkekler her zaman cinsel ilişkiye hazırdır” düşüncesi tamamen yanlıştır. Bu düşünce, toplumun ve geleneksel kültürün bize atfettiği, cinselliği erkek egemenliğinde gören yanlış bir algıdır.
Cinsel mitleri yani doğru bilinen ama aslında yanlış olan birçok bilinçaltındaki cinsel bilgi erkeklerde performans anksiyetesine yani kaygılara yol açabilmekte bu da cinsel isteksizliğe sebep olabilmektedir.
Fizyolojik ve psikolojik kaynaklı sorunlardan kaynaklanabilmektedir. Fakat organik bir problem yoksa sorun psikolojik kaynaklıdır. Cinsel isteksizliğin görülen nedenlerinden bazıları şunlardır:
Bu ve benzeri faktörler erkeklerde cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir.
Bu belirtilerin en az 6 ay ve düzenli bir ilişki sonucunda ortaya çıkmasının ardından tanısal anlamda değerlendirmeye alınabilir. Cinsellik bilindiği gibi duyguyu dışarıya vurmamıza, yaşam kalitemizi, hormonların farklı olmasına etki edebildiği için cinsel isteksizlik hem erkeği hem kadını çok fazla etkileyebilmektedir ve çift ilişkisinin yanı sıra iş ve sosyal hayatımızdaki kaliteyi düşürebilmektedir. Bu süreçte birey cinsel uyarılmalara, cinsel aktivitelere ve düşüncelere ilgisiz ve isteksiz bir tutumdaysa tanı ve tedavi için cinsel terapiste danışmalıdır.
Erkeklerde cinsel isteksizlik, sosyal ilişkilerin bozulmasına ve evlilik problemlerine yol açabilmektedir. Kimi zaman boşanmaya yol açan bir problemdir. Bu sebeple çiftler bu problemi görmezden gelmemeli ve konuyla ilgili bir uzmana danışmalıdır. Cinsel isteksizlik yaşayan birey depresyon, konsantrasyon problemleri, agresyon, aldatılma korkusu yaşayabilmekte bunun yanı sıra sosyal alanda ve iş alanında başarısızlıklar yaşayabilmektedir.
Cinsel isteksizlik, ilişkinin başından beri, hayat boyu yaşanan ya da sonradan oluşmuş (edinsel) bir problem olabilir. Birey, hayatının herhangi bir kısmında cinsel isteksizlik problemiyle karşılaşmış olabilir. Böyle bir durumda bireylerin tereddüt etmeden bir cinsel terapiste danışmaları önerilir.
Cinselliğe yönelik hiçbir ilginin ve talebin olmaması neticesinde çiftler birlikte ruh sağlığı ile ilgilenen bir uzmana gitmeliler ve özellikle cinsel terapi alanında uzmanlaşmış bir kişiye gitmeleri bu sorunu spesifik olarak ele almalarına olanak verecektir. Çünkü burada psikolog/terapist kişileri hem bireysel hem de çift olarak değerlendirecektir ve burada tetikleyen unsurları bulacaktır. Ama gerekli görülürse geçmişe, bilinçaltına yönelik EMDR terapileri ya da bilişsel düzeyde bilişsel davranışçı terapi, zihinsel ve algısal düzeyde bilişsel terapi uygulanabilir yahut cinsel terapi sürecine geçilebilir. Yaklaşık 6-10 seans arasında süren cinsel terapilerde bilişsel metotlar ve davranışsal egzersizler ele alınacaktır.
Cinsel terapi çift olarak uygulanmaktadır. Düzenli ve çift olarak gelmek tedavi sürecini hızlandırır ve sonuç almada olumlu bir etki yaratır.
Cinsellik insan yaşamında temel bir ihtiyaç olmakla birlikte, bireyin hayatında temel ve önemli bir rol oynamaktadır. Cinsellikte yaşanan problemler, bireyin sosyal işlevselliğini olumsuz yönde etkilemekle birlikte duygu durumunu da olumsuz etkilemektedir. Böyle bir durumun çözümlenebilmesi için çiftlerin bir uzmana danışması önerilmektedir.
Psikolog M. Berk Karaoğlu
İzmir Terapi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi