Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ve Terapi Süreci

Kadınlarda Cinsel İsteksizlik

Cinsel isteksizlik hem kadınlarda hem de erkeklerde görebileceğimiz bir problemdir. Cinsel isteksizlik problemi kişinin yeterince cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel aktivite ve/veya düşüncelerden kaçınma ve istek duymama durumudur. Bu problem kişilerin ilişkilerini, sosyal yaşantılarını, evliliklerini hatta iş hayatlarını bile olumsuz etkileyebilir. Cinsel isteksizlik problemi kadınlarda en sık rastladığımız cinsel problemlerden biridir. 

Cinsel isteksizlik probleminin birden fazla türü bulunmaktadır. Cinsel aktivitelerin başladığı ergenlik döneminden bu yana devam eden bir cinsel isteksizlik söz konusuysa buna birincil problem diyoruz. Cinsel aktivitelerin başlangıcında böyle bir problem yokken sonradan geliştiyse bunu da ikincil problem olarak adlandırabiliriz. Cinsel isteksizlik problemi belli bir durumda, belli koşullarda yaşanıyorsa durumsal bir problemdir. Bunların dışında her koşulda, her zaman yaşanan bir problemden söz ediyorsak bunu da genel problem olarak adlandırıyoruz. 

 

Kadınlarda Cinsel İsteksizliğin Sebepleri

  1. Yetişme Biçimi ve Toplumsal Algı: Birçok toplumda cinsellik kadınlar için ayıp, gereksiz ya da yasak olarak görülebilmektedir. Bu bakış açısından dolayı kız çocukları da cinselliğe karşı keskin bir tabu ve korkuyla büyüyebilmektedirler. Bireylere aşılanan bakireliğin abartılmış öneminden dolayı uzun süre cinsel aktivitelerden uzak kalmakla birlikte birer kadın olarak onlar için cinselliğin sadece erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olduğunu düşünebilirler.  

 

  1. Cinsellik Hakkında Bilgisizlik: Cinsellik hakkındaki bilgisizlik sebebiyle kadınlar cinsel ilişki yaşamaya karşı korku, kaygı duyabilmekte ve bu onlarda cinsel anlamda isteksizlik yaratabilmektedir. Kişi ilişki esnasında deneyimleyeceği durumlar hakkında ,cinsel ilişkide korunma yöntemleri hakkında bilgisiz olabilir. Bu sebeplerle cinsel ilişkide çok fazla acı çekeceğini düşünebilir ya da hamile kalmaktan, fiziksel yollarla bir hastalık kapacağından korkabilir. Bu düşüncelerin tamamı kişiyi cinsel aktivitelerden uzaklaştıran düşüncelerdir. 

 

  1. İlişki Problemleri: Bireylerin aile, iş ve eşle olan ilişkileri de cinsel yaşamı çok fazla etkileyebilmektedir. Eşiyle problemler yaşayan bir kadın cinsel anlamda eşine karşı isteksizlik hissedebilir.

 

  1. Yaşam Koşulları: Değişen yaşam koşulları çoğumuzun hayatına fazladan stres ve kaygı yükleyebilmektedir. Kişiler kendilerini strese sokan ya da kaygılandıran olayları düşünmekten kendilerine, eşlerine ve cinsel hayatlarına yeterince zaman ayıramaz, bazen de ayırmak istemezler. Stres kişilerin cinsel yaşantısını olumsuz anlamda etkileyebilir. 

 

  1. Psikiyatrik Problemler: Psikolojik bazı problemleri olan kişiler de cinsel isteksizlik yaşayabilirler. Örneğin depresyon hastası olan biri genel olarak hayatındaki her şeye karşı umutsuzluk, isteksizlik, huzursuzluk ve mutsuzluk hissedeceği gibi cinsel hayatı için de aynı duyguları besleyebilecektir. 

 

  1. Cinsel Kimlik Sorunları: Kişinin cinsel kimliği hakkında dolduramadığı bazı boşluklar varsa ya da cinsel yönelimleri farklıysa partneriyle yaşayacağı tüm cinsel aktivitelere karşı isteksizlik duyabilir. 

 

  1. Travmalar: Bireyin yaşadığı travmalar da cinsel hayatında oldukça etkilidir. Örneğin çocukken uğradığı bir taciz olayı kişinin cinsel anlamda korku ve kaygılar geliştirmesine sebep olabilir. Bu sebeple gelecekteki partnerine ve ilişkisine bu korku ve kaygıları yansıtabilir. 

 

  1. Diğer Cinsel İşlev Bozukluklarına Sahip Olmak: Kadının başka bir cinsel işlev bozukluğu sorunu varsa örneğin; vajinismus ya da orgazm olamama gibi, kadın yaşadığı cinsel ilişkilerden ve aktivitelerden zevk alamayabilir. Bu nedenle cinsel aktivitelerden kaçınmalar olabilmektedir.

 

  1. Yaşamsal Beklentiler: Kişinin hayattan, evlilikten, ailesinden ya da eşinin ailesinden beklentileri ve bu beklentilerin karşılanıp karşılanmaması da cinsel hayatını etkileyebilir. Örneğin eşinin ailesiyle birlikte yaşamak istemeyen ama yaşamak zorunda kalan biri bir süre sonra eşiyle yaşadığı cinsel ilişkilerde isteksiz olabilir. 

 

  1. Hamilelik Dönemi: Hamilelik kadınlar için hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan ağır bir dönemdir. Hamilelik döneminde hormonların değişmesi ve artmasıyla, kadınların duygulanımlarında fazlaca değişiklikler olur. Lohusa dönemindeyse kadınlar çok daha faklı bir psikolojik yapıya sahip olurlar. Bu psikolojik durumun yanı sıra bir de fiziksel yorgunluk, emzirmek, sürekli çocukla ilgilenmek zorunda olmak da kadını yorar. Bu sebeplerle kadınlar hamilelik ve lohusa dönemlerinde cinsel anlamda isteksiz olabilirler

 

Kadınlarda Cinsel İsteksizliğin Terapi Süreci

Öncelikle kadınlarda cinsel isteksizliğin terapisi ve çözümü mümkün olabilmektedir. Birçok kadın bu konunun hassasiyeti ve gizliliği hakkında endişeye düşerek bir uzmana danışmaktan çekinebiliyor. Ancak merkezimizde gizliliğe ve konunun hassasiyetine çok önem gösterilerek terapi süreci yürütülemektedir. Terapi sürecinde öncelikle cinsel isteksizliğin hangi tip olduğu belirlenir, Birincil, ikincil, durumsal ya da genel olarak. Sonrasında bu problemin sebepleri araştırılmaya başlar. Problem birincil ya da genelse daha çok kadının geçmiş yaşantısı ve kişilik yapısı ele alınarak bireysel terapiler uygulanabilir. Sonrasında çift terapisi olarak görüşmeler yapılır ve çiftin birbirine olan uyumunu arttırmak ve aralarındaki ilişkiyi sağlamlaştırmak amaçlanır. (Bilişsel Davranışçı Terapi) Ancak bu problemin kadının içsel çatışmalarıyla bir bağlantısı olduğu fikri edinilirse o zaman bilinçdışı dinamiklerinin de ele alınabileceği EMDR terapisi yöntemi ile çalışılabilmektedir. 

 

M.Berk Karaoğlu

 

Uzman Klinik Psikolog

Aile Danışmanı-Cinsel Terapist

 


Geri
Eskişehir Web Tasarım