Erken Boşalma Problemi ve Terapi Süreci

Erken Boşalma Problemi 

Erken boşalma problemi erkeğin cinsel ilişki esnasında vajinaya girdikten sonra yaklaşık bir dakikada isteği dışında boşalması durumu olarak tanımlanabilir. Ancak süre her zaman bir kriter olarak gösterilmeyebilir. Burada anlatmaya çalıştığımız şey aslında erken boşalma probleminin bir kontrolsüz boşalma problemi olduğudur. İster beşinci dakikada ister otuzuncu saniyede olsun erkek boşalma dürtüsünü kontrol edemiyorsa ve eşi tatmin olmadan boşalıyorsa bu durum bir problem olarak görülebilmektedir. Erken boşalma zaman zaman ön sevişme esnasında ya da vajinaya girmeden önce de görülebilir. Erken boşalma olduğunda eşlerden ikisi de yeterince zevk alamaz. Erken boşalma problemi erkeklerde en sık görülen cinsel problemlerden biridir. Türkiye’de yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre genelde her beş erkekten biri bu problemle karşı karşıyadır. 

Her erkek cinsel ilişkide zaman zaman isteği dışında erken boşalma yaşayabilir ancak bu durumun bir problem olup olmadığına karar vermemiz bu durumun sıklığıyla bağlantılıdır. Erken boşalma probleminin tanısı konabilmesi için erkeğin neredeyse her ilişkide bu problemi yaşıyor olması ve bunu altı aydan uzun bir süredir yaşıyor olması gerekmektedir. Bunun yanısıra bu problemin tanısında var olması gereken diğer bir kriter ise düzenli bir cinsel hayattır. Cinsellik kadında da erkekte de deneyimle öğrenilebilen bir olgudur. Bu yüzden ilk cinsel deneyimlerinde erkeklerin boşalma denetimlerinin olmaması çok normaldir. Erken boşalma yeterince cinsel deneyim edindikten sonra yaşanıyorsa bir problem niteliği taşıyabilir. 

Erken boşalma problemi yaşayan erkeklerde genelde gözlemleyebildiğimiz özellikler şu şekilde sıralanabilir; aceleci, tez canlı, sonuç odaklı giden, duygularını rahatlıkla dışarı vuramayan, borcu olduğunda uyuyamayan, her şeye çok anlam yükleme eğilimde olan, ben merkezci olamayan, hep karşısındakini düşünen (partnerim haz alabilecek mi) vb. Bu kişilerin genelde günlük işlerini hep hızlı yaptıklarını, yemeklerini bile çok hızlı yediğini, hayatlarının genel olarak hep hızlı bir tempoda geçtiğini gözlemleyebiliyoruz. 

Erken boşalma şu şekilde sınıflandırılabilir;

-Birincil: Kişi cinsel hayatı başladığından beri bu problemi yaşıyorsa.

-İkincil: Kişi cinsel yaşantısının başlarında böyle bir problem yaşamazken sonradan yaşamaya başladıysa. 

-Durumsal: Kişi bu problemi belli durumlarda(belli bir mekanda, belli biriyle ilişki yaşarken, belli bir zamanda) yaşıyorsa.

-Genel: Kişi bu problemi her yerde, her zaman yaşıyorsa. 

Erken boşalmanın sebepleri şunlar olabilir; 

-Anne-Baba, Aile İlişkileri : Bireyin dünyaya geldiği andan itibaren ilk ilişkilerini kurduğu kişiler, başta anne olmak üzere, ve bu kişilerle olan ilişkisi bireyin sonraki yaşantısına olumlu ya da olumsuz taşınabilmektedir. Bazı problemli ya da yetersiz ebeveynlik şekilleri çocukların gelecek yaşantılarında psikolojik problemler yaşamalarına sebep olabilmektedir. Bu problemlerden bazıları da cinsel problemler olabilir. Örneğin, dominant anne veya babaya sahip olan bireyler genelde çekingen ve hassas bir yapıda olurlar ve bu özelliklerini cinsel ilişkiye yansıtabilirler. Bunun yanında dominant anne ve babaya sahip olan kişiler cinsel ilişkilerinde çok fazla suçluluk hissedebilirler. (Zevk alırsa anne-baba tarafından cezalandırılacağını, bu yüzden de hemen boşalmalıyım ve bitmeli düşüncesi bilinç dışına yerleşmiş olabilir.) 

-Stres: Stresli bir yaşam şekli bireyleri her anlamda olumsuz etkileyebilmektedir. Sosyal hayatlarında, evliliklerinde, ilişkilerinde ve iş yaşantılarında kişiler stres altındaysa bazı duygu ya da dürtülerini kontrol edemeyebilirler. Çünkü sürekli bir yere yetişme, her şeyin hızlı olması gerektiği düşüncesi cinsel yaşamda da etkili olabilir. 

-Partner İle İlişkideki Problemler: Kişinin partneri ile olan ilişkisinde problemleri varsa, örneğin duygusal anlamda yeterince doyurulamıyorsa, kendini kullanılıyormuş gibi hissediyorsa, yetenekleri ve becerileri açısından çok fazla sorgulanıyorsa ya da ilişkide kendini sürekli yetersiz hissediyorsa bu duygular kişinin cinsel yaşantısına olumsuz olarak yansıyabilmektedir. Burada partner ile ilişkinin yanısıra partnerin kişilik yapısı da zaman zaman bu problemin yaşanmasında çok etkili olabilmektedir. Erken boşalma problemi yaşayan erkeklerin partnerleri genelde duygusal açıdan yoksun, memnuniyetsiz, genelde tatmin olamayan, öfkeli kişiler olabiliyor. Bu kişilik özelliklerini taşıyan partnerler erkeğin bilinç dışı ‘boşal ve çık, en azından tamamla’ düşüncesini tetikleyebilmektedir ve bu da erkekte kaygı yarattığından kontrolsüz boşalmaya sebep olabilmektedir.

-Performans Kaygısı: Yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu problemi yaşan erkekler genelde ben merkezci olamayan kişilerdir. İlişkisinde kendi zevki ve tatmin oluşundan daha çok sürekli karşı tarafı tatmin edip edemediğini, mutlu edip edemediğini, ona yetip yetemeyeceğini sorgulayan kişiler cinsel aktiviteleri de bu gerginlik, kaygı, stres ve düşüncelerle birlikte yaşaması çok olağandır. Bu düşünceler ve düşüncelerin getirdiği baskı ve stresle cinsel ilişkide aslında yaşamaktan korkulan şey daha çok tetiklenebilmektedir. Genelde erkekler performans kaygısını, sertleşebilme ve boşalma denetimlerini sağlayabilme üzerinden yaşamaktadırlar.

-Olumsuz Beden Algısı: Kişinin bedeni ya da cinsel organı hakkında olumsuz düşünceleri varsa o kişinin olumsuz beden algısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Olumsuz beden algısına sahip olan kişiler cinsel aktivitelerinde çıplak olmaktan ya da cinsel organlarıyla olan/olabilecek temaslardan dolayı gerginlik yaşayabilirler bu durum da cinsel performanslarına olumsuz olarak yansıyabilir. Özellikle bu konuda erkeklerde en çok karşılaştığımız sorun genelde penisin boyutuyla alakalı olabiliyor. ‘Penisim küçük partnerime yeterince zevk veremeyeceğim.’ düşüncesi kişide kaygı, stres ve yetersizlik gibi duygulara yol açıyor bu da cinsel performansı olumsuz olarak etkileyebiliyor. 

-Yetişme Şekli (Cinselliğe Bakış Açısı): Kişinin cinsel anlamda yetiştirilme şekli cinselliğe bakış açısını etkilemektedir. Çocukken edinilen bilgiler, kazanılan bakış açıları ilerde kişinin farkında olmadığı içsel çatışmalar ve dürtüler yaratabilir. Bu çatışmalar da cinsel yaşamı etkileyerek bireyi ya da partneri olumsuz olarak etkileyebilir. 

-Travmalar (Taciz, Tecavüz, Kaza): Öncelikle travmalar dendiğinde akla ilk gelen taciz, tecavüz gibi ağır olaylar olsa da bizim burada bahsettiğimiz travmalar sadece bunlarla sınırlı değildir. Kişiyi derin bir kaygı durumu içerisine sokan, strese ve endişeye sebep olan olayların hepsini travmatik olaylar olarak adlandırabiliriz. Örneğin, bireyin çocukluk döneminde, cinselliği öğrenmeye başlaması mastürbasyon ile olmaktadır. Bu dönemde çocuğun mastürbasyon sırasında yakalanma kokusu da bir travma etkisi yaratabilir ve ‘Hemen boşalmam gerekiyor.’ düşüncesi bilinç dışına yerleşebilir. Bireyin ilerleyen yaşantısındaki cinsel yaşamı da bilinç dışına yerleşmiş olan bu düşünceden olumsuz olarak etkilenebilir. Maalesef yaşanan travmaların bireyde psikolojik açıdan olumsuz bir etki bırakması çok yüksel bir ihtimaldir. Bu olumsuz etkiler özellikle taciz ya da tecavüz gibi travmalar söz konusuysa cinsel anlamda kendilerini gösterebilirler.

-Cinsel Anlamda Bilgisizlik: Bizim toplumumuzda ve birçok toplumda cinsel anlamda ciddi bir bilgi eksikliği görülmektedir. Cinsellikle ilgili yeterince sağlıklı bilgiye ulaşamadığımız için maalesef bilinçaltımız bu bilgi eksikliğini doğru olmayan düşüncelerle ya da cinsel mitlerle doldurma eğiliminde olabilir. Bu tip doğruluğu olmayan bilgileri de genelde çevremizden, ilk ilişki deneyimlerimizden öğrenebiliyoruz. Bunlardan biri de erkeklerin cinsel anlamda her zaman aktif olan, olabilen , olmak zorunda olan kişi olarak görülebilmesidir. Bu bakış açısı erkeklerde sürekli cinsel anlamda istekli ve hazır olmalıyım gibi bir baskı yaratabilir. Aslında hiç hazır ve istekli olmadığı zamanlarda sırf zorunda olduğu için cinsel aktivite içinde bulunan erkekler de erken boşalma (hemen bitirmek istemeye bağlı olarak)  problemi yaşayabilirler. Halbuki günlük yaşam koşullarında erkekler de her zaman cinselliğe hazır olmayabilirler. 

-Cinsel Deneyim Eksikliği: Boşalma denetimi yukarıda da bahsettiğimiz gibi deneyime bağlı olarak kazanılır. İlk cinsel ilişkilerinde erkekler duygusal ve cinsel açlık ve heyecan ile boşalma durumlarını kontrol edemeyebilirler. Aktif bir cinsel hayatı olan kişiler hala bu problemi yaşıyorlarsa bir uzmana başvurmalıdırlar. 

 

Erken Boşalma Probleminin Terapi Süreci 

Erken boşalma problemi diğer cinsel problemlere nazaran (sertleşme bozukluğu, cinsel isteksizlik vb. gibi)  daha kolay çözülebilen bir problemdir. Bu yüzden bu problemi yaşayan kişilerin kesinlikle ruh sağlığı alanında uzman bir cinsel terapisten destek almalarını önermekteyiz.Bu probleme sahip kişilerin eğer daimi bir partneri varsa terapiye çift olarak katılmalarını önerebiliriz. Çünkü yukarıda da bahsettiğimiz gibi çiftlerden her ikisinin de kişilik yapısı bu problemin çözümünde çok önemli bir rol oynayabilmektedir. Eğer bu problemi yaşayan kişide bir klinik psikopatoloji ,(duygu durum bozuklukları, depresyon, kaygı bozukluğu vb. gibi) problemi var ise bireysel bir terapi süreci izlenebilir ancak ciddi ruhsal bir problem yoksa çift olarak bir cinsel terapi süreci izlenebilir. Cinsel terapi sürecinde ortalama 8-10 seans yeterli olmakla beraber kişilerin verilen ödevleri yapmalarına ya da seanslara katılımına bağlı olarak terapi süreci değişkenlik gösterebilmektedir. Yoğunlaştırılmış seanslarla problemin çözümüne daha kısa sürede ulaşabildiğimiz için hangi şehirde ya da ülkede olursanız olun bize ulaşabilirsiniz. Bizler süreci kısaltmak adına elimizden gelen her şeyi yapabilmekteyiz, yeterki siz ilk adımı atın. Cinsel terapide hem bilişsel (zihinsel) anlamda kişiler ele alınır, örneğin cinsellik hakkında doğru bilinen yanlışlar (cinsel mitler) konuşulur, kişilere cinsellik anlamında daha doğru bilgiler verilir, her seansta bir konu ele alınır ve anatomi hakkında bilgiler verilir hem de kas gelişimini de desteklemek amacıyla davranışçı birtakım ödevler verilebilir mesela, nefes egzersizleri, masaj vb. gibi. Tabi bunların yanı sıra erkekte travmatik bazı yapılar varsa ya da bilinç dışı bazı problemler varsa, bu noktada bilişsel ve bilinç dışı çalışmalar için EMDR terapisi uygulanabilmekte ve sonuç alınabilmektedir. 

 

M. Berk Karaoğlu

Uzman Klinik Psikolog 

Aile Danışmanı-Cinsel Terapist


Geri
Eskişehir Web Tasarım